Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu’nda başkan adayları konuştu

Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu (YDK) toplantısında başkanlığa aday olan 3 isim konuşmalarını gerçekleştirdi.

Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen genel kurula, kulüp başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, YDK başkan adayları Şekip Mosturoğlu, Sevil Becan, Nihat Tokat ve YDK üyeleri katıldı.

Eski Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ve ekibi, seçim yönetmek üzere seçim heyetine oy birliğiyle seçildi. Dündar, adayları kürsüye davet ederken sözü ilk olarak Sevil Becan'a takdim etti.

Başkan adaylarından Sevil Becan, birlik mesajı vererek sözlerine başladı.

Yüksek Divan Kurulunun temel görevinin danışma kurulu olarak tanımlandığını hatırlatan Becan, "25 yılını yani çeyrek asırlık kongre üyeliğinin ardından oluşan bu kurul, akil insanlar kuruludur. YDK için bir platform oluşturmayı planlıyoruz. Bu bir danışma ve dayanışma platformu olacak. Bu sayede birbirimiz daha iyi anlayacağız ve talepleri öğrenmiş olacağız." diye konuştu.

Üyelerin ilgi ve uzmanlık alanlarına bakarak divan kurulunda ihtisas komisyonları sisteminin olmasını planladıklarını aktaran Becan, şunları kaydetti:

"Bizim değerli üyelerimizden mutlaka yararlanmamızın yollarını bulmamız gerekiyor. İletişim dedik, birbirimizi dinleyeceğiz dedik ama sosyalleşmeyi hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Çeşitli alanlarda bunu gerçekleştireceğiz. YDK'nın kurumsallaşması konusuna gelince bazı çalışmalar, geçtiğimiz dönemde başladı. Değerli katkılar, bunların hızlanarak devam etmesini hedefliyoruz. Kim seçilirse seçilsin bunu birlikte kutlayalım. YDK'nin barıştan oluştuğunu gösterelim. Bizler bir oldukça Fenerbahçe'mizi kimse yenemez." değerlendirmesinde bulundu.

NİHAT TOKAT: DESTEĞE İHTİYACIM VAR

Nihat Tokat, YDK üyelerinden destek istedi.

Çok genç bir ekibe sahip olduğunu dile getiren Tokat, "Yüksek Divan Kurulu başkanlığı onur ve ayrıcalığına talibim. Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var." ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe'nin tuttuğu değil, tutulduğu takım olduğunu aktaran Tokat, sözlerini şöyle tamamladı:

"2 sene boyunca bize muhteşem bir divan başkanlığı yapan Dündar ve ekibine teşekkür ediyoruz. Sizleri özleyeceğiz. Dündar'dan aldığımız, hissettiğimiz her toplantımızda Atatürk'ü iliklerimize kadar işledi. Ben de eğer seçilirsem aynı onun yolundan gideceğim. Sosyal faaliyetleri artırmak için atölye, resim kursları, foto kursları bunlar ücretsiz olacak. Faruk Ilgaz 17-18 saat yaşayan bir yer olacak, mottomuz bu. Genel kurullarımız çok uzun sürede geliyor. Bunu da 45 günde bir yapmayı planlıyoruz."

ŞEKİP MOSTUROĞLU: AYRI BİR HEYECAN

Şekip Mosturoğlu, kulüpte uzun yıllar asbaşkanlık yapmasına karşın şu anda farklı bir heyecan yaşadığını belirtti.

Kulüpte çok önemli tecrübeler kazandığını hatırlatan Mosturoğlu, "Kulüpte asbaşkanlık yaparken sizlere defalarca hitap ettim ancak şu an apayrı bir heyecan yaşıyorum. Fenerbahçe'ye üye olduğumda bu yolun sonunda 12 yıl yöneticilik yapmak aklımdan geçmiyordu. Burada inanılmaz tecrübelerim oldu. Süreç, Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekilliği ile taçlandı. Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım yönetiminde uzun yıllar sürdürdüğüm asbaşkanlık görevimde, gururla sarı-lacivertli renkleri temsil etme fırsatı buldum. Yönetici olarak kazandığımız en değerli ödül, benim paha biçemediğim ve evlatlarıma miras bırakacağım 2010-2011 şampiyonluğu ve bu şampiyonluk için almış olduğum madalyadır." diye konuştu.

3 Temmuz şike kumpasında tutuklandığını ancak mücadeleyle kulübün haklılığını kanıtladıklarını ifade eden Mosturoğlu, şunları kaydetti:

"Özünde hepimiz taraftarız. Fenerbahçe'nin başarısız olduğu anlarda kahroluyor, başarılarında ise dünyanın en mutlu insanları oluyoruz. Taraftarlık ötesinde, üye olarak, Fenerbahçe Kulübüne hizmet etmek için her daim enerjimiz var, hevesimiz var. Şimdi karşınızda, Fenerbahçe'nin en akil ve en tecrübeli neferlerinin bulunduğu, Fenerbahçe'nin yüksek istişare kurulu olan Divan üyelerimizin karşısında, onların oluşturduğu kurula liderlik edebilme arzusuyla bulunuyorum. Üye numaram 7884. Kulübümüzün üye sayısı şimdilerde 70 binlere dayandı. Bizlerin üyeliğe kabul edildiğimiz yıllar ile bugünün Kulüp üye yapısı çok farklı. Fenerbahçe Kulübü geçen uzun yıllar sonrasında bugün her anlamda çok büyüdü."

Fenerbahçe'nin, Türkiye'nin en büyük spor kulübü olduğunu vurgulayan Mosturoğlu, "Üye sayımızdaki gelişme ile doğru orantılı ve fakat olumsuz bir şekilde sahip olduğumuz geleneksel kulüpçülük anlayışımız yıllar içinde zayıfladı. Oysa geçmişte çok kuvvetli bir kulüpçülük anlayışımız vardı. Hatırlatmak isterim ki kulüpçülük fedakarlık, adanmışlık demektir. Toplanarak ortak kararlar almak demektir. Ortak amaçlar doğrultusunda karşılıksız çalışmak demektir. Buluşulan ortak değerlerle ilgili sevinçte ve tasada bir olmak demektir. Kulüp üyelerimizin fedakarlıkları, adanmışlıkları, ortak amaçlar doğrultusunda sevinçte ve tasada birlik olmaları eşi benzeri olmayan bir noktadır. Bunun en açık kanıtı en güçlü oldukları bir dönemde FETÖ’ye karşı kazanılan mücadele sırasında kulüp üyelerimizin, camiamız ve taraftarlarımızla birlikte ördükleri sarı-lacivert duvardır. Sarı-lacivert duvar olgumuz, nesiller boyunca anlatılacak destansı bir hikayedir." değerlendirmesinde bulundu.

Şekip Mosturoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Fenerbahçe Cumhuriyeti tarifi çok zor bir sevgi cumhuriyeti. Bu cumhuriyet, gücünü cumhuriyetin temel ilkelerinden, Atatürk ilke ve devrimlerinden, sarı lacivert renklere olan sevgimizden ve bu ülkeye olan sarsılmaz bağlılığımızdan alıyor. Ben ve arkadaşlarım, yıllardır Fenerbahçe ve Türk sporunun çeşitli kademelerinde edindiğimiz tecrübeler ve Fenerbahçelilik tecrübesiyle, tüzüğümüze mutlak bağlılıkla, bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz. Görev süremizde bunu gerçekleştirmek için var gücümüz ile çalışacağız. Özgür olan, her istediğini yapan değil, ne istediğini bilendir. Bizler ne istediğimizi ve ne istemediğimizi çok iyi biliyoruz. Fenerbahçe’nin rekabetçi bir üstünlüğe sahip olacak potansiyelinin son derece farkındayız. Bu potansiyeli harekete geçirmek bize, size, hepimize düşüyor. Bu sebeple, değerli oylarınızın her birine ayrı ayrı talibim."