İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Hizaya geldi, millete efelik yapmayacaksın

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ile halk buluşmasına katıldı. İmamoğlu “Bir süre önce sizi oyla tehdit eden biri vardı biliyorsunuz değil mi? Oya göre iş yaparım dedi. Ben ne dedim? ‘Bu tehditlere aldırış etmeyin. Bu tehditlere pabuç bırakmayın. Çünkü o sizden korkuyor’ dedim. Sizi onun için tehdit ediyor. Ne oldu? Hemen sözleri değişti, farkında mısınız? Hizaya gelindi. Kamu yöneticisi, makamı ne olursa olsun tepeden tırnağa bu milletin hizasında durmak mecburiyetindedir. Millete efelik yapmayacaksın. Bu millete efelik yapma devri 29 Ekim 1923’te bitti” dedi.


"MİLLET KENDİSİNE EFELİK YAPANI SEVMEZ”

İmamoğlu “Bu memlekette cumhuriyet var. Bu memlekette demokrasi var. Bu millet kendisini efelik yapanı sevmez. Bu millet mutlaka ve mutlaka haddini bildirir. Demokrasinin en güzel hat bildirme yeri neresi? Sandık. Onun için bu milletin hizasına, rızasına geldi. Bakalım kaç gün tahammül edecek. Bakalım kaç gün dişiniz sıkacak? Huylu huyundan vazgeçmez” diye konuştu.

“HAYAT PAHALILIĞI ALTINDA EZİLİYORUZ”

Türkiye’de yaşanan derin ekonomik krize vurgu yapan İmamoğlu şöyle devam etti:

* "Bugün enflasyon açıkladı bir kuruluş. Yüzde 130’a yakın enflasyon rakamları var artık bu ülkede. Üç haneli. Bu milletin cebindeki parayı pul ediyor. Bu milleti fakirleştiriyor. Aklın ve bilimin dışında davranırsa, liyakatli kişilere emanet etmezsen ekonomi politikaları çöker. Ağır bir faiz yükü ve döviz karşısında her gün değer kaybeden Türk lirası sorunuyla uğraşıyoruz. En büyük paramız 200 lira değil mi? 200 lirayla 14 sene önce 130 dolar alınıyordu. Şu anda 6 dolar alabiliyor.

* Çok ağır bir hayat pahalılığı altında eziliyoruz. Başta emeklilerimiz olmak üzere milyonlarca aile cumhuriyet tarihinin en sefil ekonomik koşullarına mahkum edilmiştir. Emekliler için istenen bir maaş artışında ise hemen kıyamet kopardı.. Neymiş efendim? ‘7 bin lira verirsek 1.4 trilyon lira yük olurmuş. 10 bin lira verirsek 1.9 trilyon lira yük olurmuş’ dedi. Zaten bütçeye yük hep nedense bu emeklilere verilince aklına geliyor. Başka koşullarda aklına gelmiyor.


"MİLLET O BOYNU BÜKMEYİ BİLİR KARDEŞİM”

* Biz ne yaptık? Çıktık bu gerçekleri meydanlarda konuştuk, tartıştık. Niye anlatıyorum biliyor musunuz? Onları kendine getirmek için anlatıyorum. Bunları boş bıraktın mı; sabah kalkıyorlar Ekrem İmamoğlu. Öğlen Ekrem İmamoğlu. Akşam Ekrem İmamoğlu. Başka bir şey yok. Aşağı Ekrem İmamoğlu, yukarı Ekrem İmamoğlu. Ben de ona gerçek görevini hatırlatıyorum. ‘Elinin tersiyle emeklilerin sıkıntısını itemezsin’ dedik. Bu insanlar bu yaşta ucuz ekmek, ucuz gıda kuyruklarına sabah ezanı vakti giriyor mu? Saatlerce sıra bekliyor mu? Bunu görmezden gelemezsin kardeşim. Onun için 3 günde tavrı değişti farkında mısınız?

* Yük dediği emekliye bugün okuduğum haberler doğruysa bayramda ikramiye 10 bin lira verecekmiş. İnşallah verir, versin. Ama seyyanen zam konusunu da atlatamaz. Emeklinin ihtiyacı olan zammı da verecek. Gücünüzü bilin istedim. Milletin gücü hem oy üzerinden yaptığı efeliği yendi, hem de yük diye tabir ettiği milyonlarca insana istemese de zamlı ikramiye vermek zorunda kalacak. Rahmetli dedem çok güzel bir söz söylemişti çocukluğumda; ’oğlum makamın büyüdükçe boynun eğilecek’ dedi. Bu anlayış, makamı büyüdükçe milletine yukarıdan bakmayı kendine yol biçmiş. Boynunu bükmezsen bu millet o boynu bükmeyi bilir kardeşim, bilir."


KURUM’A GÖNDERME YAPTI

İmamoğlu, rakibi Murat Kurum’un daha önce katıldığı programda Küçükçekmece ile Büyükçekmece’yi karıştırmasına atıf yaparak “Küçükçekmece’yi seviyorum çünkü benim hayatım buralarda geçti. İlçelerin ismini bırak karıştırmayı da Küçükçekmece'yi mahalle mahalle bilirim. Ne bu ilçeler, ilçesini unutanları kabul eder ne bu şehir ithal aday kabul eder” dedi.

"MİLLET O İMZAYI DA ATTIRACAK”

Küçükçekmece’den geçecek Sefaköy-Beylikdüzü Metro Hattı’nın Cumhurbaşkanı tarafından bir imza atılmadığı için engellendiğini hatırlatan İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

* "O imzayı tam 1.5 yıldır atmıyor. Bu millet o imzayı da attıracak. Hiç boşuna direnmesin. Nasıl attıracak biliyor musunuz? 31 Otuz bir Mart'ta bize vereceğiniz oy katlanacak. 2 hafta içinde o imza atılacak göreceksiniz. Millete hizmeti bir ülkenin başındaki yönetici engelleyebilir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Bakın desem ki bugün ‘Kanal İstanbul'u yapalım.’ Ne var, ne yok her şeyi bir günde imzalar. Çatır çutur. Ama buradan söyleyeyim; sen o işi unut kardeşim. Kanal İstanbul'u unut. Bu milletin geleceğini yok edecek böyle bir rant projesine bu millet evet demeyecek.


“SENİN ÖYLE BİR YETKİN YOK”

* Bu konuda en çok bu konuda en çok rakibimin cevaplarına gülüyorum. Neymiş? İstanbul'un gündeminde olmayan konu onun da gündeminde olmazmış. Açıkçası en doğru kurduğu uzun cümle de bu. Gündemini sen belirleyemiyorsun ki? Senin, senin böyle bir yetkin yok. İstanbul'da reklamlarında senden çok başkalarının fotoğrafları var. Senin gündemini de o belirliyor. Madem öyle iddialısın; çık kameraların karşısına de ki 'Kanal İstanbul ya-pıl-ma-ya-cak’. Diyebilir mi? Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olmayanlar kendi gündemini belirleyemez de ondan diyemez. Bir kişi ne diyorsa onu yapmaya mahkumdur. 16 milyon İstanbullu ne derse desin onun bir kişinin ağzına bakacağını biliyoruz.


“HEPSİ İSTANBUL’A DADANDI”

* İstanbul'un gündemi hayat pahalılığı. Hayat pahalılığını gündemlerine alsın. Bakanları işinden koparıp İstanbul'a siyaset yapmaya yollamasınlar. Hepsi işlerini, güçlerini bıraktılar İstanbul'a dadandılar. Ya bırakın İstanbul'u, İstanbulluya. Gidin asıl işlerinize bakın. Millet sizi İstanbul seçiminde Ekrem'in ve İstanbulluların aleyhine çalışma yapsın diye seçmedi. Memleketi batırdılar. 2023’te bu millet size oy verdi. Kabul ediyoruz. Ama siz bu işleri düzeltin diye oy verdi. Ama ne yaptılar? Daha kötü yaptılar. Bugün daha kötü bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Ama biz ne yapıyoruz? Ben her gün bir açılış yapıyorum.

* Sizin engellerinizi birer birer aştık. Kurduğunuz tuzakları teker teker bozduk. Baktılar ki bizim İstanbullulara hizmet aşkımız bunların hile ve ortaya koydukları kötülüklerden daha güçlü, baktılar ki bizim milletimize hizmetkar olma azmimiz bunların iftiralarından ve tuzaklarından daha güçlü şaşkına döndüler. Aklı sıra beni yıldıracaklardı. Ben yılmam, yıldırırım. Adaylarıyla ilgili fazla konuşmayacağım. Vallahi ne dediğini ben de anlamıyorum. Arkadaşlarım bazen diyorlar ki bazı konuşmaları var işte bunu dinleseniz mi falan…

* Dinlemek bile istemiyorum. Tuhaf konuşmalar yapıyor. Allah yardımcısı olsun. Tuhaf konuşmalardan sonra o da kendine gülüyor. İşin garip tarafı da o. Bakın onlara bir hatırlatma yapayım. Milletimiz notunu sessizce veriyor. Sonra da seçimde o notu ne yapacak? Oy pusulasının altına o mührü basacak. 31 Mart akşamı notlarını görecekler."